Sayfalar

1 Şubat 2011 Salı

KİMMİŞ BURADA ALDATILAN?

Birinci hikayemiz ilk görüşte aşkla başlıyor.

Kızla erkek birbirlerini ilk gördükleri akşamda başlıyorlar serüvenlerine. Aşkta aşk; hani eline yapışan telefonlar, günde kırk kere msg biplemeleri, bir gün görüşülemezse karalar bağlamalar, midede kelebekler...
Öyle 3-5 ayda normalleşmiyorlarda, aşık aşık gidiyo ilişki. Hatta iki tarafın aileleri düğün tarihi bekler oluyor.

Neyse uzatmayım, 2. sene durumlar değişiyor, sonlarına doğru da adamda bir kopuş başlıyor. Bahanesi aldatan her 10 erkekten 9u ne derse o; "e hayatım işler çok yoğun, yine akşam geç çıkıcam ben"... Eee, kız ne desin? İçten içe kemiren kurtlarıyla başbaşa oturup duruyor. Hayır adam da maço dediklerimizden, kendi yoksa kız öyle çıksın gezsin, arkadaşlarıyla buluşsun falan yok kitabında. Ancak işlerin yoğun olmadığı günlerini bekliyor sevgilisinin giderek sabrı tükene tükene. Ve bir gün o toplantı akşamlarından birinin ertesinde bir arkadaşından telefon geliyor, şöyle bir hatunla şurada görülmüş. Hatta adam gayet tanıştırmış yanındaki kızı rahatça. Sinirler geriliyor, kız adamın yüzüne çarpacak yalanını; ama minareyi çalanın kılıfı hazırlayacağını o sinirle düşünemiyor. Adam pek tabi ki zeytinyağı kıvamında üste çıktığı gibi kızın canına okuyor.

Çiftimiz o yüzden olmasa da giderek yıpranan ilişkilerini bitiriyorlar. Kız birkaç ay sonra adamın yeni sevgilisini haber alıyor. Önceki kızın tarifine uysa da, neyin ne olduğunu bilmesi mümkün değil, adama soracak hali de yok. Bırakıyor işin peşini...

Ayrıldıktan 1.5 sene sonra bir yerde karşılaşıyorlar. Öyle kavga dövüş biten aşklardan değilmiş onlarınki, görür görmez sarılıyorlar birbirlerine sımsıkı. Ayaküstü iki sohbet, lafın gelişi "görüşürüz" diyerek ayrılıyorlar. Ve klasik hikaye, sessizlik bozuluyor. Adam önce msg, sonra internet konuşmaya, geçmişin günahını çıkartmaya başlıyor. Onunla geçen her saniyeyi özlediğini, onun kıymetlisi olduğunu... İşte zamanında bir adama kör kütük aşık olmuş bir kadını hangi cümleler ayartabilirse onları sıralayıp duruyor günlerce... İlla görüşelim diyor, kızın yelkenler bir süre sonra düşüyor. Gün ayarlanıyor.

İlkinde adamın bir işi çıkıyor, yalvar yakar özürler yeni gün için sözler. Ama kız ayılıyor biraz, son 2 randevuya da son dakikada gitmekten vazgeçip erteliyor, yeniden ona kapılacağı korkusuyla... Adam müthiş anlayışlı, "tamam bebeğim, sen kendini üzme, şu gün uygunsan o zaman buluşuruz" çözümlerinde. Korkuyor hatun, bir kez görüştüklerinde herşey yeniden başlayacak...

Böyle geçen 1-1.5 ayın sonunda birden sesi kesiliyor adamın, 2 hafta kayboluyor ortadan. Bir sabah gelen telefonla o gün adamın düğününün olacağını öğreniyor kız. Söylemeye gerek yok, hali perişan... Gelin hanım da kendinden hemen sonra çıkmaya başladığı kız, meğer hala beraberlermiş...

Aradan 2 hafta daha geçiyor. Adam pişkin, hiç bir şey olmamış gibi arıyor. Kız hayırlı olsun dediğinde kem kümler.. Görüşelim anlatıcam diyor, ama bu sefer hemen buluşucaz yoksa biliyorum yine ekeceksin beni... Buluşuyorlar, binbir özür dışında tabi ki anlatmıyor adam.

Bu ilk buluşmaları oluyor yıllar sonra. Peşinden 2.si, 3.sü geliyor... Ama kız adamın sevgilisi olmuyor. Yıllar önce onu elde etmek için göstermediği çabayı o zaman göstermek heyecanlandırıyor adamı belki, bilemem. Herhalde kız da neler kaçırdığını adamın gözüne sokmak istiyor. Sevgiliyken başbaşa geçiremedikleri 14 şubatı birlikte kutluyorlar yemekli şaraplı, o senelerde almadığı hediyeleri alıyor adam kadına.
Bu arada kadının karşısına adamın eski dostları, kendinden hemen sonraki yeni arkadaşları, zilyon tane alakasız insan çıkıyor ve artık biliyor; adamın karısı zamanında kendini aldattığı o cafedeki kız.

Ne yeni evliyken vazgeçiyor adam kadından, ne bebeğini kucağına aldığında... Bir gün kadın adamın karşısına dikilip "ben aşık oldum" diyor...

Perde kapanıp SON yazısı çıkmadan önce adamın gözlerinde kadın ilk kez acı görüyor...

Çizmeli Kedi'nin dipnotu: Bu yazının şarkısı şurda:
                                                                        "unut beni"

2 yorum:

  1. aldatan kendi kendini aldatmış burda..

    bu adamların ortada olduğunu bilmek kabus gibi allahım..

    YanıtlaSil
  2. sanırım sürüyle geziyorlar şekercim :S

    YanıtlaSil