Sayfalar

16 Şubat 2011 Çarşamba

BU SEFER DE ÖTEKİnin ANISINDAN...

Bir kadın yaklaşıyor kalabalığı yararak diğerine; "nerelerdesin sen" diye sarılıyor ötekine. Özlemişler birbirlerini, söylediklerine göre hani şu 40 yılda bir görüşüp, çok derinlerdeki sırları sadece kendilerine saklayıp yine de birbirlerini bilip sevenlerden. İki hoşbeşin ardından etraflarındaki kulaklardan rahat edemeyip ayrılıyorlar...

Hiç konuşup anlaşmadan birbirlerinin sigara molasını kolluyorlar... Kapı ağızında paltolarına sarmalanıp tüttürülen sigaraların eşliğinde diğer insanlara duyurmama çabası içerisinde birbirlerine son dönem ayıpçıl fıkralardan anlatıp kahkahaları patlatıyorlar... Etrafın tenhalaşmasıyla rahatlıyor, esas konulara geliyorlar...

"Bak" diyor sarışın olan; "Biliyorum çok uzun değildir tanışıklığımız. Ama başkasındır sen bende; öyle bir geldin ki buralara, ve her şeye inat kendini o kadar güzel korudun ve hiç bozmadın ki, çok seviyorum seni". Esmer olan da onu seviyor, hatun kişinin duruşunu, sadeliğini, kadınsal kapris ve kıskançlıklardan nasiplenmemiş kadınlığını... Ama duyduğu sözler donduruyor dilini, elini... Yaşadığı sözüm ona 'yasak' ilişkisindeki mahçubiyeti bağlıyor her şeyini. Müthiş bir minnet içinde sadece... Ve en nihayetinde bir başka kadın tarafından anlaşılmanın huzuru...

Konuşmanın gerisi esmer olanın arkasından konuşulanlar... O da biliyor... Sarışın olan bunların içeriğine hiç değinmeden onun yaşadığını savunuyor, ağzı torba olmayanlarla girdiği çekişmeleri anlatıyor dil ucuyla onun için....

Sonrasında esmer hatun bana; "çok kıymetliydi onun söyledikleri" diyor. O kadından kat be kat fazla tanışıklığı olanlar canına okumuşlar öncesinde. "bak senin iyiliğin için konuşuyorum" diyip hakarete varan konuşmalarla sonlandırmışlar muhabbeti. "oysa ki ben ne kimsenin özeline karışıp yargılardım, ne de kendimi anlatıp paylaşırdım. onlara neydi ki... ve en önemlisi, benim yaşadığım aşk hakkında ne bileceklerdi ki" diyor çaresizce...

Bir adama aşık olmuş, sonrasında evli olduğunu öğrenmiş. Uzaklaşmaya çalışmış, geri çekmiş kendini. Adam da o da mücadele etmişler uzunca bir zaman ayrı durmak için. yapamamışlar... Bitmiş ama formalitede süren bir evliliği sürdüren adamdan kopamamış kadın. O karısını öğrenmiş, karısı onu öğrenmiş. Zaten kocasını bırakmış gitmiş yıllar önce, gitsin ne hali varsa görsün diyerek. Aynı evin içinde başka hayatlar kurulmuş. Tek ki tapusu bende olsun, ama benden uzak olsun diyen bir kadın!... Benim şahsen aklım almıyor (evet taraf oldum bu hikayede)...

Her neyse...
Öteki dediğimiz kadın hatırı sayılır bir camianın içinde. Adamla da burada tanışıyor. Adam kuruculardan... Herkes tanıyor... Öyle olunca ne kadar saklamaya çalışsalar da olmuyor, herkes durumun farkında. Adama saygı ya da laf edilemezlikten tüm fatura sevgilisine kesiliyor. Bizim esmer belki farkında değil, belki düşünmek bile istemiyor ama muhtemelen arkasından o adamın sevgilisi değil metresi diye anılıyor. Oysa ki on parmağındaki on karayı birilerine bulamadan evvel bir düşünmek gerek; bir adamın metresi olmak için o adamın evli olması değildir ön koşul. O kadının birlikte olduğu erkeğe sevgi ve aşkla değil, parayla, pulla ya da bir şekilde kariyer olasılığıyla kısacası bir menfaatle bağlı olması gerekir.

Bir kadının, her kim olursa olsun; evli bekar, zengin yoksul, çirkin yakışıklı; bir erkekten hiçbir çıkarı yoksa.... Ve hatta bu ilişki o kadından bir sürü şey alıp götürüyorsa...
O kadın her şeye rağmen dimdik bir şekilde hala o adamın yanında ve aşkının arkasında sapasağlam duruyorsa....
Onu mutlu eden yegane şey sadece o adamla yanyana olmaksa...
Kimse kusura bakmasın; o aşktır.

2 yorum:

  1. bu tarz durumlarda, gerçekten onaylamasa bile anlayacak bi arkadaş ne önemli.. hata yaptığını bilen, yüzüne söyleyebilen yine de yanında durabilen..

    esmer içinse diyecek bi şey yok.. bu hikayenin en çok itilip kakılan.. belki de en haklı ama en haksız gösterilen kişisi..

    içim acıyo esmerlere..

    YanıtlaSil
  2. benimde...
    belki de hayatta doğru-yanlış kavramları bile koyulmamalı. ya da aslında; insanlar sadece dönüp kendi hayatlarına bakmalı...
    bundan sonraki hikaye esmerin ki olsun...

    YanıtlaSil